27 Aralık 2013 Cuma

İddaa'nın Yabancı Spor Bahis Şirketlerine Göre Dezavantajları - II

Bu seride İddaa'nın diğer spor bahis şirketlerine göre dezavantajlarından bahsediyoruz. Serinin önceki yazısında, İddaa oranlarının düşüklüğünü ve bunun cüzdanımıza etkisini değerlendirmiştik.

Şimdi; İddaa'nın, en az onun kadar önemli (belki kat be kat daha önemli) bir başka dezavantajından bahsetmek istiyorum. İngilizcede, Multiple Bet olarak bilinen, çoklu bahis oynama zorunluluğu. Buna göre; sadece bir maç için bahis oynanamıyor, en az 3 maçı barındıran kupon yapılması gerekiyor. Öyle olunca da zor kazanılmış paralara veda ediliyor.

İddaa'nın Yabancı Spor Bahis Şirketlerine Göre Dezavantajları - I

"Spor bahsi tahminleri matematik kullanılarak nasıl yapılır, kazanma şansı nasıl arttırılır?" üzerine yazılar yazmaya başlamadan önce, bazı temel kavramlar üzerinde durmanın çok faydalı olduğu görüşündeyim, böylece metodların üzerinde yükseleceği temeli inşa etme fırsatı bulacağız.

 Bu yazı serisinde İddaa'nın dezavantajlarından bahsedeceğim.

İddaa'yı, dünyada faaliyet gösteren diğer spor bahis şirketleri ile karşılaştırdığımızda, iki tane çok büyük dezavantaj gözümüze çarpar.

  • Diğer sitelere göre düşük oranlar,
  • Çoğunlukla en az üç maç oynama zorunluluğu.

Düşük Oranlar

Uzun süredir İddaa oynayan okuyucular mutlaka fark etmiştir; veya tanıdıkları bahsetmiştir, İddaa'da oranlar diğer bahis şirketlerine göre daha düşüktür. 

23 Aralık 2013 Pazartesi

İddaa Hakkında Lüzumlu Açıklama


  1. Spor bahislerinde kazanmak çok zordur, çünkü poker veya blackjack gibi oyunların aksine riski kontrol etme gücü sizde değil, oynayan takımlarda ve sporculardadır. Ayrıca belirsizlik yönetimi (risk yönetimi) bahis şirketleri tarafından ustalıkla yapılmaktadır. Kendi adıma sadece haftasonu spor karşılaşmalarını daha da keyifli kılacak bir şey olabilir, ancak para kazanmanın çok zor olduğunu ve kesinlikle büyük miktarlarda paralarla oynanmaması (minimum kuponla oynamak en uygunu) gerektiğini düşünenlerdenim.
  2. Özellikle ülkemizde faaliyet gösteren İddaa şirketinin (belki tekel olmanın verdiği güvenle) bahis oranlarının çok düşük olması ve en az üç maç oynama zorunluluğu kazanma şansını çok düşürmektedir. Ancak, yurtdışı bahis sitelerinin de yasal olmadığını zannediyorum. Emin değilim, çünkü ilgilenmiyorum.
  3. İddaa ile ilgili yazılar yazmaya başlamamın sebebi, hem analiz konusunda bilgime güvenelerden isteklerin gelmesi, hem de hiç çalışmadığım bir konuda çalışmanın tatlı merakıdır. Ayrıca, İddaa bahisçilerinin zor kazandıkları paralarla; daha doğru tercihler yapmalarına destek olabilecek bilgileri, matematiksel hususları da paylaşarak bir çok insana yardımcı olmak isterim. Bilgi paylaştıkça çoğalır sözüne inanırım. Birçok okuyucunun konuyla ilgili hevesi de veri analizini teşvik amacımla örtüşmektedir.
  4. İddaa kuponları hazırlamayı şu an için düşünmüyorum, ancak model geliştirir, bunların işe yarayabileceğine inanırsam; yukarıda yazan temel prensipler doğrultusunda bu tür paylaşımları yapabilirim, başarısına göre de devam edebilir veya durdurabilirim. Yine de balık vermekten çok, balık tutayı öğretmeyi sevenlerdenim.   
  5. Bu blogdan hiçbir maddi çıkarım yoktur, hiçbir para kazanmamaktayım. Blog yazılarımı yazarken sadece iki şeyi gözönünde bulunduruyorum:
    • Veri analizi, benim için dünyadaki en keyifli hobilerden birisi, bu tür analizler yapmak beni rahatlatıyor ve heyecan veriyor. Ayrıca, çok sevdiğim bir alanda araştırma fırsatı vererek, daha çok öğrenmemi teşvik ediyor.
    • Ülkemizde sadece spor alanında değil, her alanda (devlet kurumları, şirketler, organizasyonlar, bireyler) veri kullanımını ve veri analizini teşvik etmek ve kullanım yollarını göstermek amacındayım. Bu sayfaların, sporda kullanımdan hareketle; veri analizinin, başka uygulama alanlarında da uygulanabilmesi için bir örnek teşkil etmesini istiyorum. Ayrıca, ülkemizde spor analizinin çok kısıtlı seviyelerde yapılması gerçeğiyle, benzer şekilde analizin örnek çalışmalarının kısıtlı olduğu alanlarda yeni çalışmaları cesaretlendirme amacı da güdüyorum.

Selamlar. Sevgiler.

İddaada Başarılı Olmak İçin Temel Bilgiler (İddaa oynuyorsanız okumadan, tamamını anlamadan geçmeyin derim...)

"Bu sitede İddaa" ile ilgili açıklamam burada

İddaa bir olasılıklar, bir istatistik oyunu. Bu oyunu oynarken de olasılık teorisinin en önemli tanımını mutlaka bilmek gerek diye düşünüyorum. Bu tanım, Beklenen Değer (Expected Value - EV). Olasılık teorisinde beklenen değer, bir rasgele değişkenin (bizim için maç sonuçlarının), aynı işlem sonsuz kere tekrarlandığında ve tüm sonuçların ortalaması alındığında bulunması "beklenen" değerdir. Biraz karışık oldu, isterseniz bir örnekle anlatayım.

Deneyimiz 100 kere yazı tura atmak olsun. 100 kere yazı tura attığınızda, kaç kere tura gelir sorusuna 50 deriz. Çünkü 50 kere yazı, 50 kere tura gelmesini bekleriz ki bu en makul cevaptır. Ama bu deneyi sadece bir kere yaparsanız, belki 50 tane tura gelir, belki 45, belki de 70. Fakat bu deneyi 1000 kere yaparsanız, yani 1000 kere 100 tane yazı tura atarsanız, tüm bu deneylerin tura sayılarının ortalaması 50'ye çok yaklaşacaktır. Olasılık teoremine göre Beklenen değer budur.

22 Aralık 2013 Pazar

İddaa matematiksel olarak nasıl analiz edilir, artık burada...

Artık burada İddaa'yı göz ardı edemezdim. Gelen yoğun istek üzerine İddaa'da bahis oynamanın matematiğinden bahsedeceğim. İlk olarak nispeten daha kolay bir analiz olduğundan Alt/Üst oynamayı değerlendireceğim.

Sevgiler.

19 Aralık 2013 Perşembe

Plus/Minus (+/-) İstatistiği

Bugün, basketbolda oyuncuların takıma etkisini anlamanın güzel yollarından birinden bahsetmek istiyorum.

Biliyorsunuz, bir oyuncunun attığı sayı, aldığı ribaunt, yaptığı asist veya top kaybı gibi istatistikler boxscorelarda sıklıkla görülebiliyor; fakat, bu istatistikler oyuncunun diğer takım arkadaşları ile sinerjisini, savunma yapıp yapmadığını, takımına momentum kazandırıp kazandırmadığını göstermiyor. Sadece o oyuncunun bireysel performansı ile ilgili ve basketbolunun sadece bir bölümü hakkında bilgi veriyor.

Yani bir basketbolcu, savunmada doğru yerde durarak rakibini zor şut atmaya zorluyorsa, veya hücumda topu hızlı dolaştırarak takımına yardımcı oluyorsa, bu tür özellikleri istatistiklerde doğrudan yer almayabiliyor. Ancak +/- istatistiği ile oyuncunun takıma katkısını gözlemlemek ve o gün içerisinde takımını ileriye mi geriye mi götürdüğü hakkında fikir sahibi olabilmek mümkün. İnceleyelim...  

Nedir bu +/- istatistiği?

En kısa tanımı ile, bir oyuncunun kendi takımının skoru ile rakip takımın skorunun farkına yaptığı etkiyi ölçen bir spor istatistiğidir. Oyuncunun; oyundayken bu farkı, takımı yönünde ne kadar ve ne yönde değiştirdiğini gösterir. Örneğin, bir basketbolcu maça sadece son iki dakikada girsin ve skor, takımının aleyhine 60-65 olsun. Oyuncu, maç bitimine kadar oyunda kalsın ve takımı, maçı 66 - 65 kazansın. Bu durumda, oyuncu oyundayken, takımı 6 sayı atmış ve 0 sayı yemiş. Buna göre o oyuncunun +/- istatistiği +6'dır. 

Aslen bir buz hokeyi oyuncu performans ölçümü olarak ortaya çıkan +/- istatistiği, özellikle defans ve forvet oyuncularının performanslarını ortaya çıkarmadaki yeterliliğinden dolayı basketbola da uyarlanmıştır. Uyarlanmıştır diyorum çünkü tüm sezon hesaplamasında çeşitli değişiklikler yapılmıştır (ayrıntılar için burası ve burası). 

İki Tür +/- İstatistiği

+/- istatistiği maç başına ve tüm sezon için toplam olmak üzere iki şekilde hesaplanabilir. Hatta, tüm sezona ait +/- istatistiği çok daha anlamlı sonuçlar vermektedir. Çünkü istatistik, tüm takımın performansına göre değiştiğinden ve oyuncular her maç farklı süreler aldıklarından, maç başına yapılan türü oldukça önyargılı (biased) olabilir. Bununla anlatmak istediğim, takımın kaybettiği maçta, +/- istatistiklerinin negatif, kazandığı maçlarda ise pozitif çıkması daha olasıdır. Bir başka sorun da kısa süre oyunda kalan oyuncuların bu performansının yanıltıcı olabilmesidir. 

Bu sebeple çeşitli regresyon analizleri yapılarak sezonluk +/- istatistiklerine ulaşılabilmektedir. 

Aşağıda Jamon Gordon'un 2013 - 2014 sezonunda Euroleague'de maçlardaki  Perdormance index ve +/- değerleri görülüyor. 


# Game MIN PTS PIR +/-
1 vs EA Milano 33 16 26 29
2 at Strasbourg 31 12 7 14
3 at Brose Baskets 31 14 13 -1
4 vs Zalgiris 30 2 1 14
5 at Real Madrid 28 6 12 -16
6 at EA Milano 27 12 14 -12
7 vs Strasbourg 24 18 26 34
8 vs Brose Baskets 30 8 15 -15
9 at Zalgiris 34 7 6 4
Dikkat edilmesi gereken bir önemli nokta da Performance Index ve +/- istatistiklerinin birbirleri ile çok ilişkili olmaması; bir başka deyişle, birisi artarken öbürünün artmaması veya tam tersi bir gözlemin olmaması. Bu önemli bir tespit olabilir, detaylı analiz konusu haline gelebilir.

Değerleri grafiğe yansıttığımızda;



Anadolu Efes'in +/- değeri, maçın sonundaki farka eşittir. Görüldüğü gibi Jamon Gordon'un grafiği, genel olarak takımdan yukarıda bu da takımdan daha iyi bir performans sergilediğine dair bir gösterge olabilir, veya başka bir deyişle o oyundayken maçtaki skor Anadolu Efes lehine değişmiş.

Bir başka örnek de Fenerbahçe Ülker'den olsun.



Görüldüğü gibi Kleiza'nın performansı Gordon'unki gibi etkili değil, genellikle takımın gerisinde kalmış. Özellikle son kaybedilen Partizan maçında onun olduğu sürelerde takım rakibinden 20 sayı daha fazla yemiş. Kazanılan Barcelona maçı dışında takıma ekstra bir katkı vermediği gibi, çoğunlukla da o sahadayken rakip takım ya Fenerbahçe'ye yetişmiş, ya da aradaki farkı açmış.

Sonuç 

+/- istatistiği oyuncuların attıkları sayı, şut yüzdesi, blok, top çalma vb. gibi istatistiklerine göre savunma etkinliği, set oynama becerisi, takıma momentum kazandırma gibi kolay ölçülemeyen özellikleri de içine alması bakımından faydalı olabilir. 

Sevgiler.

9 Aralık 2013 Pazartesi

Galatasaray Liv Hospital - Fenerbahçe Ülker

Maçın en önemli noktası tempo...

Yüksek tempoda oynan maçları Fenerbahçe kaybetmiş, Galatasaray kazanmış. Düşük tempoda ise tam tersi olmuş.

Fenerbahçe'nin Vidmar'ı dışarıda bırakmasının sebebi, daha fazla kısa oyuncu ile tempoyu belirlemek olabilir.

Güzel bir maç olacak...

Popüler Yayınlar